
Şaman, doğaüstü güçlerle iletişim kurabildiğine inanılan, topluluğuna ruhani rehberlik eden ve genellikle iyileştirme, kehanet, ritüel ve büyü ile uğraşan bir dini veya mistik figürdür. Şamanizm, dünyanın farklı yerlerinde, özellikle Orta Asya, Sibirya, Amerika yerlileri ve bazı Afrika ve Güneydoğu Asya toplumlarında görülen eski bir inanç sistemidir.Şamanlar, transa girerek ruhlarla iletişim kurduklarına inanılır. Bu trans hâline müzik, dans, davul çalma veya çeşitli bitkisel maddeler kullanarak ulaşabilirler.
Şaman ya da Kam, Şamanizm dinine inanan kavimler tarafından, ruhlarla insanlar arasında iletişim kurduğuna inanılan dini liderdir. Tunguzcada ve Mançucada ”büyücü” veya ”kahin” anlamına gelmektedir. İlk olarak 13. yüzyılda kullanılmış olan “şaman” sözcüğünün eski Türkler tarafından kullanılmadığını öncelikle belirtmek gerekir. Eski Türkler’de şaman sözcüğü yerine “Kam” sözcüğü kullanılmıştır. Eski Türkler’de dini törenleri yöneten kişiye “Kam” denildiği, eski Çin kaynaklarından anlaşılmaktadır. Altay Türkleri’nin günümüzde “şaman” anlamında kullandıkları Kam sözcüğü, araştırmacılara göre en az 5. yüzyıldan bu yana yaşamaktadır. ŞAMANİZM NEDİR? Şamanizm, bir şamanın (Türklerde kam) çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır. Şamanizmin başlangıçta Batılılarca çok tanrılı bir din olarak kabul edilmesi, Şamanizm hakkında yeterince bilgisi olmayan ilk Batılı gezginlerin Şamanizm hakkında Batı’ya aktardıkları yüzeysel bilgilerden kaynaklanmıştır. Şamanizmin tanımında bilim insanları fikir birliğine varmış değildir. Bu hem şamanizmin içinde barındırdığı farklı yön ve ögelerden hem de Şamanizmin çok farklı coğrafyalarda, aynı temelde ama çok farklı şekillerde var olmasından kaynaklanmaktadır. Antik ve Orta Çağ’daki çok yaygın olan sihirlerden farkı, onların kişisel olmalarına karşılık, şamanlığın başta Orta Asya ve Kuzey Asya halkları olmak üzere, Hunlar, Göktürkler, Oğuzlarda, Türkiye’de Anadolu da, Alevi ve Bektaşiler’de Altay ve Tuva Türkleri’nde, Tunguzlar’da, Moğollar’da, Mançular’da, Laponlar’da, Eskimolar’da, Vogullar’da, Ontiyaklar’da, Samoyedler’de, Kafkaslar’da, Hindistan’da, Çin’de, Japonya’da, Endonezya’da, Malezya’da, Polinezya’da, Avustralya’da, Büyük Okyanus’un diğer adalarında, Alaska’da, Grönland ve İzlanda’da, Kuzey Amerika’da, Guyana’da, Amazon bölgesinde ve Afrika’nın birçok yerinde (ufak tefek ayrılıklar bir yana) temel ilkeler değişmemek koşuluyla az ya da çok kalabalık cemaatin bulunmasıdır. Şamanlığın ne zaman ortaya çıktığı, ne gibi değişiklikler geçirdiği kesin olarak bilinmemektedir.