14 Haziran 2023’ün ilk saatlerinde Libya’dan günler önce yola çıkan Adriana adlı tekne, Yunanistan’ın arama-kurtarma bölgesinde, uluslararası sularda battı. Hayatta kalanlar daha sonra yaptıkları açıklamada, Yunan sahil güvenliğinin aşırı kalabalık balıkçı teknesini çekmeye çalışırken devrilmesine neden olduğunu ve ardından tanıkları susturduğunu iddia etti. Yunan sahil güvenliği ise bu iddiaları reddederek teknede bulunanların tehlikede olmadığını ve gönüllü olarak İtalya’ya gitmek istediklerini savundu. Ancak ortaya çıkan yeni bir telefon kaydında, Yunan kurtarma koordinasyon merkezinde görevli ismi açıklanmayan bir yetkilinin, göçmen teknesinin kaptanına yaklaşan bir gemiye, “Buradakiler Yunanistan’a gitmek istemiyor” demesi talimatı verdiği duyuluyor. “Yunanistan’a gitmek istemediğimizi söyleyin” Bu facia, Akdeniz’de yaşanan en büyük deniz trajedilerinden biri olarak kayıtlara geçti. Teknenin Libya’nın Tobruk limanından yaklaşık bir hafta önce, 750’ye yakın göçmenle hareket ettiği tahmin ediliyor. 82 kişinin cansız bedenine ulaşılırken, Birleşmiş Milletler teknenin ambarında bulunan 100 kadın ve çocuk da dahil olmak üzere 500 kişinin daha yaşamını yitirdiğini düşünüyor. Yunanistan merkezli News247.gr sitesinin yayımladığı ses kayıtları, başkent Atina yakınlarındaki Pire Limanı’nda bulunan Ortak Kurtarma Koordinasyon Merkezi’nden (JRCC) yapılan telefon görüşmelerini ortaya koyuyor. 13 Haziran’da yerel saatle 18.50’de (GMT 15.50) yapılan ilk görüşmede, bir yetkili göçmen teknesinin kaptanına, yakında büyük kırmızı bir geminin yaklaşıp yakıt, su ve yiyecek sağlayacağını söylüyor ve göçmenlerin Yunanistan’a gitmek istemediklerini ifade etmelerini istiyor. Yaklaşık 90 dakika sonra, saat 22.10’da yapılan ikinci görüşmede ise başka bir yetkili, Lucky Sailor isimli geminin kaptanı ile konuşuyor Geminin kaptanı, hoparlörle göçmenlere “Yunanistan mı, İtalya mı?” diye sorduğunu ve herkesin “İtalya” diye bağırdığını anlatıyor. Yunan yetkili, bunun kaptanın seyir defterine yazılmasını istiyor. Facia öncesinde göçmenlere yardım eden Faithful Warrior adlı başka bir geminin kaptanı ile Yunan yetkililer arasında benzer bir konuşma olup olmadığına dair ise herhangi bir kayıt bulunmuyor. Yunan sahil güvenliği, ses kayıtlarının içeriği hakkında yorum yapmazken, elindeki tüm delilleri deniz kazasını soruşturan Deniz Mahkemesi Savcılığı’na sunduğunu açıkladı. Yunan sahil güvenliği hakkında örtbas iddiaları Facianın ardından yapılan araştırmalar, Yunan makamlarının anlatımını sorgulatan bulgular ortaya koymuştu. Bölgedeki diğer gemilerin hareket analizleri, aşırı kalabalık balıkçı teknesinin en az yedi saat boyunca hareketsiz kaldığını gösterdi. Yunan sahil güvenliği ise teknenin bu süre boyunca İtalya’ya doğru ilerlediğini ve herhangi bir yardıma ihtiyaç duymadığını savundu. Geçen yıl, Yunanistan’da bir mahkeme, kazaya sebebiyet verdikleri iddiasıyla yargılanan dokuz Mısırlı sanık hakkındaki suçlamaları reddetti. Kalamata’daki mahkeme, olayın uluslararası sularda gerçekleştiği gerekçesiyle davanın yetki alanına girmediğine hükmetti. Yunan sahil güvenliği tekneyi alabora etti BBC’ye konuşan bazı kazazedeler, Yunan sahil güvenliğinin tekneyi alabora ettiğini ve ardından göçmenleri Mısırlıları suçlamaya zorladığını öne sürdü. Sanıklardan bazılarının avukatı olan insan hakları savunucusu Dimitris Choulis, bu kayıtların kendisini şaşırtmadığını belirtti: “Yunan sahil güvenliğinin ya göçmenleri geri itme ya da kurtarmama taktiklerini bildiğimiz için bu kayıtları duyunca şaşırmadım.” Choulis, “Daha ilk günden itibaren bir örtbas girişimi vardı. Yunan makamları, ‘Onlar kurtarılmak istemedi’ anlatısını benimseyerek yüzlerce insanın anısını lekeledi” dedi. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi insan hakları grupları, Yunanistan’daki soruşturmanın bağımsızlığı konusunda ciddi endişeler taşıdıklarını belirterek uluslararası bir soruşturma çağrısında bulundu. Olayla ilgili soruşturma, hükümetten bağımsız bir kuruluş olan Yunan Ombudsmanı tarafından da yürütülüyor. Faciayla ilgili bir diğer resmi soruşturma ise Yunan Deniz Mahkemesi’nde devam ediyor.